FETÖ Davasından Beraat Eden Hekimin Uzmanlık Eğitimine Alınmamasına Mahkemeden İptal

FETÖ davasında beraat eden hekimin yalnızca arşiv araştırmasında yer alan olgular gerekçesiyle uzmanlık eğitimine başlatılmaması işlemi, hukuka aykırı bulunarak iptal edildi. Mahkeme, somut mahkûmiyet kararı olmaksızın kamu görevinden men uygulamasının lekelenmeme hakkını ihlal ettiğini belirtti.

Davacı, tıp fakültesi mezunu olup, tıpta uzmanlık eğitimi başvurusunda bulunmuş; başvuru sürecinde yapılan arşiv araştırması sonucunda hakkında daha önce “FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütüne Üye Olmak” suçundan ceza yargılaması yürütüldüğü gerekçesiyle kamu görevine atanamayacağı değerlendirilmiş ve bu sebeple uzmanlık eğitimine başlatılmamıştır. Davacı ise, ilgili ceza davasından beraat ettiğini belirterek işlemin iptali istemiyle dava açmıştır.

Eskişehir 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararı ile davacının üzerine atılı suçun sabit olmadığı gerekçesiyle beraatına hükmedilmiş, bu kararın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi tarafından onanmış, ancak henüz Yargıtay aşamasındadır.

İdare, 7315 sayılı Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanunu kapsamında yapılan araştırmada elde edilen bilgiler doğrultusunda işlem tesis etmiş; ancak 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 48/A-5 maddesi ile 1219 sayılı Kanun’un 28. maddesi uyarınca yalnızca belirtilen suçlardan mahkûm olanların kamu hizmetine alınamayacağı açıkça hüküm altına alınmıştır. Davacı hakkında ise kesinleşmiş bir mahkûmiyet bulunmamaktadır.

Mahkeme; yalnızca soruşturma veya kovuşturma süreci geçirmiş olmanın, somut ve kesin bir mahkûmiyet kararı bulunmaksızın kamu görevinden men sonucu doğuramayacağını, aksi uygulamanın lekelenmeme hakkı, masumiyet karinesi ve ölçülülük ilkesine aykırılık teşkil edeceğini ifade etmiştir.

Öte yandan uzmanlık eğitiminin niteliği dikkate alındığında, bunun doğrudan kamu görevine atama olarak kabul edilemeyeceği; eğitim-öğretim ağırlıklı bir süreç olması nedeniyle Anayasa’nın 42. maddesindeki eğitim hakkı, 27. maddesindeki bilim ve sanat özgürlüğü ile 49. maddesindeki çalışma hakkı kapsamında değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir.

Anayasa Mahkemesi’nin 17.11.2021 tarihli ve 2018/28616 sayılı bireysel başvuru kararına da atıf yapılarak; mahkemece, bireyin yalnızca geçmiş bir yargılama nedeniyle süresiz biçimde mesleki faaliyetten alıkonulmasının demokratik toplum düzeniyle bağdaşmadığına dikkat çekilmiştir.

Sonuç olarak, davacının kamu görevine atanamayacağına dair yapılan değerlendirmenin hukuki dayanaktan yoksun olduğu, uzmanlık eğitimine alınmamasına ilişkin işlemin ise hukuka aykırı olduğu kanaatine varılmış; işlemin iptaline, hükmedilmiştir.

Sonuç

Sonuç olarak, davacının kamu görevine atanamayacağına dair yapılan değerlendirme hukuki dayanaktan yoksundur. Bu yüzden, uzmanlık eğitimine alınmaması işlemi hukuka aykırı bulunmuş ve iptal edilmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE İDARE MAHKEMESİ 4. İDARİ DAVA DAİRESİ

E.2025/…, K.2025/…, Karar Tarihi 05/03/2025