Konya Bölge İdare Mahkemesi 1. İdari Dava Dairesi, disiplin soruşturmalarında usul kurallarına uyulmasının zorunluluğunu net biçimde ortaya koydu. Karar, soruşturma onayı bulunmayan fiillerin ek onay alınmadan incelenemeyeceğini vurguluyor. Ayrıca, memura usulüne uygun savunma hakkı tanınmadan disiplin cezası verilemeyeceğini belirtiyor.
Olayda, Konya Adliyesi’nde İdari İşler Müdürü olarak görev yapan memur hakkında görevi kötüye kullanma ve rüşvet iddialarıyla soruşturma başlatıldı. Soruşturma sırasında memurun bilgisayar donanımlarına müdahale ettiği ileri sürüldü. Bu nedenle, “görevle ilgili araç ve gereçleri hor kullanmak” fiilinden kınama cezası uygulandı. Aslında bu fiil, 657 sayılı DMK’nın 125/C-a maddesine göre aylıktan kesme cezası gerektiriyordu. Ancak, geçmiş hizmetleri olumlu olduğu için bir alt ceza tercih edildi.
Mahkemenin Tespitleri
Öncelikle, mahkeme soruşturma onayı eksikliğini tespit etti. “Bilgisayara müdahale” fiili için ayrı bir disiplin soruşturma onayı alınmamıştı. Oysa mevzuata göre, soruşturma sırasında ortaya çıkan yeni fiiller için ek onay zorunludur.
İkinci olarak, savunma hakkı usulüne uygun tanınmadı. Disiplin soruşturması 22.11.2021’de tamamlandı. Fakat memurun savunması, 08.11.2021 tarihinde, yani deliller tam toplanmadan istendi. Bu durum, savunma hakkının tam anlamıyla kullanılmasını engelledi.
Üçüncü olarak, savunma istem yazısında hukuki nitelendirme eksik kaldı. Fiilin hangi bent ve alt bent kapsamında değerlendirildiği belirtilmedi. Bu eksiklik, Devlet Memurları Disiplin Yönetmeliği’nin 30. maddesine aykırıdır.
Sonuç
Mahkeme, hem soruşturma onayı eksikliği hem de savunma hakkı ihlali nedeniyle kınama cezasını hukuka aykırı buldu. Konya 2. İdare Mahkemesi’nin davayı reddeden kararı kaldırıldı. Dava konusu işlem iptal edildi.
Bu karar, memurlar için önemli mesajlar veriyor:
- Disiplin cezalarında şekil şartları, yalnızca formalite değil; hukuki güvence niteliğindedir.
- Soruşturma sırasında yeni bir fiil tespit edilirse mutlaka ek onay alınmalıdır.
- Savunma talebi, tüm deliller toplandıktan ve soruşturma tamamlandıktan sonra yapılmalıdır.
Sonuç olarak, Konya Bölge İdare Mahkemesi’nin bu kararı, kınama cezasının iptali taleplerinde emsal niteliği taşıyor. Disiplin soruşturmalarının usule uygun yürütülmesi, hem idarenin hem de memurun haklarını koruyan temel bir gereklilik olarak öne çıkıyor.